Yeşil aksam kuru tutulmalıdır. Sporlar en az 5 saat suda kalırsa enfeksiyon meydana gelebilir. Bitkiyi karartma materyali ile karartmadan önce sulamak doğru olmaz.
Kimyasal Mücadele:
Etkili madde | Formülasyonu | Dozu (preparat) 100 lt suya |
Oxycarboxin 75 | WP | 75 g |
Mancozeb | WP | 200 g |
Triforine 90 | EM | 100 cc |
Güllerde Pas Hastalığı (Phragmidium spp)
Belirtileri:
Hastalık önce yaprak, dal ve tomurcuk saplarında sarımtrak lekeler halinde görülür. Daha sonra bu lekeler kırmızıya dönüşür. Lekeler hafif kabarık püstüller halindedir. Lekelerden dolayı bitki iyi beslenemez. Çiçek miktarı azalır. Kalite düşer. İlkbaharda çiçek tomurcuklarının açılmamasına neden olur.
Mücadelesi:
Kültürel Önlemler:
İlkbaharda dal, yaprak, tomurcuk sapı ve çanak yapraklarda kırmızı kabartılar (esidi) görüldüğünde hastalıklı dallar budanmalıdır. Budama artıkları yakılmalıdır.
Toprağa düşen yapraklar toplanarak imha edilmeli ya da derince gömülmelidir.
Kimyasal Mücadele:
İlk püstüller görülür görülmez ilaçlamalara başlanmalı ve hastalığın seyrine göre vegetasyon süresince devam edilmelidir.
Etkili madde Adı ve Oranı | Formülasyonu | Dozu (preparat) 100 lt suya |
Bakır sülfat + CaO Bulamacı | 1kg+0.5 kg | |
Cyproconozale | 50g/l EC | 25ml (Atemi 50 EC) |
Propineb %70 | WP | 200 g (Aprocol 70 WP, Enercol) |
Gül Külleme Hastalığı (Sphaerotheca pannosa var. rosae)
Belirtileri:
Yaprak,sürgün ve tomurcuklarda görülür. Hastalıklı yapraklar kıvrılır, oluklaşır ve sertleşir. Beyaz bir misel ve konidi örtüsüyle kaplanır. Misel ve konidi örtüsü tomurcuğun çanak yapraklarında ve saplarında da görülür. Külleme bazen tomurcukların açılmasına engel olur.
Hastalık özellikle nemli ve üstten sulama yapılan yerlerde önem kazanır.
Resim 1. Gülde Külleme hastalığı
Mücadelesi:
Kültürel Önlemler:
Aşırı sulamadan, özellikle bahçe gülleri için sisleme şeklinde yapılan sulamadan kaçınılmalıdır.
Gübreleme, toprak işleme ve sulama, gülün normal gelişimini sağlayacak şekilde yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele:
Etkili madde Adı ve Oranı | Formülasyonu | Dozu (preparat) 100 lt suya |
Dinocap 475 g/l | EC | 30-40 ml |
Kükürt % 80 | WP | 400 g |
Quinomethionate %25 | WP | 30 g |
Bupirimate 250 g/l | EC | 160 ml |
Penconazole 100 g/l | EC | 25 ml |
Hexaconazole 50 g/l | SC | 50 ml |
Karanfil Pası (Uromyces caryophyllus)
Belirtileri:
Bitkilerin sap, dal yaprak ve çanak yapraklarında başlangıçta sarımtırak lekeler ve epidermiste gümüşi-gri çıkıntılar şeklinde görülür. İleri evrelerde epidermis dokusu çatlar ve sporlar kahverengi toz halinde ortaya çıkar. Sap kırılması ve gelişmede gerilik meydana gelir. Kesme çiçeklerin estetik görünümü bozulur.
Resim 2. Karanfilde pas hastalığı
Mücadelesi:
Kültürel Tedbirler:
– Sağlam anaçlardan çelik alınmalıdır.
– Serada havalandırma iyi olmalıdır.
– Sulama üstten değil, dipten yapraklara değmeyecek şekilde yapılmalıdır.
– Fazla azotlu gübre kullanılmamalıdır.
– Serada bitkiler sık dikilmemelidir. Tele alınmalıdır.
Kimyasal Mücadele:
Etkili madde Adı ve Oranı | Formülasyonu | Dozu (preparat) |
Captan %50 WP | WP | 250 g |
Cyproconazole 50g/l | EC | 60 ml |
Maneb %80 | WP | 200 g |
Oxycarboxin % 75 | WP | 75 g |
Begonyada Külleme Hastalığı (Oidium begoniae Putt.)
Belirtileri:
Hastalık bitkinin gövde, yaprak, yaprak sapı ve çiçekte görülür. Yaprakların üzeri önce fungusun misel ve konidilerinden oluşan hafif kirli beyaz bir örtü ile kaplanır. Daha sonra yaprak kahverengileşir ve kurur.
Resim 3. Begonyada Külleme hastalığı
Mücadelesi:
Kültürel Önlemler:
– Temiz bitkilerden çelik alınmalıdır.
– Aşırı sulamadan kaçınılmalıdır. Özellikle üstten sulama yapılmamalıdır.
Kimyasal Mücadele:
Etkili madde Adı ve Oranı | Formülasyonu | Dozu (preparat) 100 lt suya |
Dinocap 475 g/l | EC | 30-40 ml |
Kükürt | WP | 300-350 g |
Quinomethionate %25 | WP | 30 g |
7.2. SÜS BİTKİLERİ ZARARLILARI
GÜL FİLİZ ARISI (Syrista Parreyssi Spinda)
Tanımı:
Ergin 20 mm. Boyda ve parlak siyah renklidir. Vücudun üst kısmında kirli sarı renkte üçgen biçimli leke vardır. Kanatlar sarımsı şeffaf ve duman rengindedir. Kanat damarları siyahtır. Larva fildişi renginde ve “S” şeklindedir. Abdomen sonunda kahverengi bir çıkıntısı vardır. Olgun larva 20 mm. uzunluktadır. Yumurtaları parlak saman sarısı oval şekildedir.
Yaşayışı:
Kışı olgun larva halinde gül sürgüsü içinde geçirir. İlkbaharda prepupa olur. Pupa devresi 10-15 gündür. Erginler açtıkları yuvarlak deliklerden bulundukları sürgünleri terk ederler. Mayıs ayı içinde uçuşan erginler bir yıllık gül sürgünleri içine yumurta koyarlar.İçine yumurta konan sürgünlerin uç kısımları derhal aşağı doğru sarkar ve bir iki gün içinde uçtan kurumaya başlar. Yumurtalar genel olarak 6-8 gün içinde açılırlar. Çıkan larvalar sürgün içinde özü yiyerek aşağı doğru inerler. Özü yenmiş sürgün içinde kışlarlar. Yılda bir kere döl verirler.
Zarar Şekli ve Önemi:
Larvaların bir yıllık sürgünlerin öz kısmında yaşar ve bu sürgünleri tamamen kuruturlar. Yumurta konan sürgün uçları bir iki saat sonra pörsür, aşağıya doğru bükülür ve solmaya başlarlar. Kuruma larvanın aşağı doğru ilerlemesine paralel olarak ilerler. Burdur ve Isparta bölgesi yağ güllerinde önemli bir zararlıdır.
Konukçuları ve Yayılış Alanı:
Konukçusu yağ ve süs gülleridir. Burdur, Isparta, Konya, Adana, Ankara, Afyon ve Diyarbakır’da zararı saptanmıştır.
Sürveyi:
Mayıs ortasından itibaren özellikle gençleştirme yapılan güllükler günaşırı incelenmelidir. Güllüklerden rasgele alınan en az 100 sürgünde zarar araştırılmalı ve % 5 zarar görmüş sürgün saptanan güllüklerde ilaçlı mücadele yapılmalıdır.
Mücadele:
Kültürel Mücadele Güllüklerde kış temizliği yapılırken zararlının içinde kışladığı özü yenmiş kuru gül dalları özün bulunduğu kısımdan kesilerek hemen yakılmalıdır. Zararlı sürgün içinde yaşadığından kimyasal mücadele gereklidir.
Kimyasal mücadele zamanı gençleştirme yapılmış güllüklerde % 5 zarar saptandığı zamandır. ( Mayıs sonu Haziran ortası)
Etkili Madde Adı ve Oranı | Formülasyonu | Dozu (preparat) 100 lt suya |
Azinphos-Methyl 25 | W.P. | 200 gr. |
Azinphos-Methyl 40 | E.C. | 100 cc. |
Methyl-Parathion 35 | E.C. | 100 cc. |
Dimethoate 20 | E.C. | 200 cc |
İlaçlama Tekniği:
İlaçlama pülverizatör ile yapılmalıdır. Ergin çıkışı dikkate alınarak 1. ilaçlamadan 15-20 gün sonra 2. ilaçlama yapılmalıdır. Güllüklerin her tarafının özellikle sürgün uçlarının iyice ilaçlanmasına dikkat edilmelidir.
İlaçlama günün serin saatlerinde yapılmalıdır.
Gül Filiz Burgusu ( Ardis brunniventris)
Tanımı:
Ergin 5-6 mm boyunda siyah görünüşlü bir arıdır. Larva krem rengi olup 10-12 mm. boyundadır. Yumurtaları uzunca, elips şeklinde ve beyazdır.
Yaşayışı:
Erginler Mart sonu – Nisan başı uçuşmaya başlarlar. Yumurtadan 6-8 gün sonra çıkan larvalar sürgün ucundan içeriye girer ve sürgünün öz kısmını yemeye başlarlar. Mayıs’ın ilk yarısında olgunluğa erişen larva sürgün ucuna yakın yuvarlak bir delik açıp kendisini toprağa atar ve kışı geçirir. Erken ilkbaharda pupa olurlar. Yılda bir kez döl verirler.
Zarar Şekli ve Önemi:
Larvaları gül filizlerinin içinde yaşar.Sürgünlerin ucundan itibaren 3-15 cm kadar uzunlukta galeri açarak zarar verilir. Zarar gören sürgünlerin gelişmesi durur, aşağı doğru sarkar ve zamanla kurur.
Konukçuları ve Yayılış Alanı:
Yağ ve süs gülleridir. Yağ gülü yetiştirilen Burdur ve Isparta’da saptanmıştır.
Sürvey:
Mart ayının 2. haftasından itibaren 1 ay süre ile günaşırı yeni kurulan güllükler ve gençleştirme yapılan güllüklerin ilk yıl sürgünleri kontrol edilmeli ve 1-10 da Güllükte en az 100 adet sürgünde zarar yoğunluğu saptanmalıdır. Yani % 5 zararı saptanan güllüklerde ilaçlı mücadeleye geçilmelidir.
Mücadele:
Kültürel önlemler “Kış vurgunu” olarak adlandırılan zarar görmüş kuru dallar özün bulunduğu kısımdan kesilip yakmaktır.
Kimyasal mücadele zamanı bölge koşullarına göre değişme gösterilebilir. Genellikle erginlerin ve ilk larva arazının görüldüğü Mart sonu Nisan ortasıdır.
Kullanılacak İlaçlar ve Dozları:
Etkili Madde Adı ve Oranı | Formülasyonu | Dozu (Prepareat) |
Methyl – Parathion 35 | E.C. | 100 cc |
Methomyl 25 | W.P. | 200 gr. |
Dimethoate 20 | E.C. | 200 cc |
Dimethoate 40 | E.C. | 100 cc |
İlaçlama:
Ergin çıkışı dikkate alınarak 1. ilaçlamadan 15 gün sonra 2. ilaçlama yapılmalıdır. Güllüklerin her tarafının özellikle sürgün uçlarının iyice ilaçlanmasına dikkat edilmelidir. Sıcaklığın yüksek olduğu zamanlarda ilaçlama yapılmamalıdır. Kullanılan ilaçların fitotoksitesi gözlenmelidir. Arılara, balıklara ve kuşlara zararlı olmamalarına, ayrıca su ve gıda maddelerine bulaştırılmamalarına dikkat edilmelidir.
Solucanlar
Toprak içerisinde hareketleri sırasında toprak kabarmasına ve özellikle fide köklerinin açıkta kalarak kurumasına neden olurlar.
Mücadelesi:
Fide yastıkları hazırlanmasında temiz toprak kullanılmalı, yoğun populasyonda ise endosulfan etkili madde ile toprak ilaçlanmalı.
Salyangoz ve Sümüklü Böcekler
Sert kitinimsi dilleri ile yaprakları törpüleyerek salyangozlar zararlı olurken, sümüklü böcekler ise hareketlerine yardımcı olan sümüksü maddenin kuruması ve sertleşmesi lekeler meydana getirerek zararlı olurlar. Özellikle bu görünüm süs bitkileri açısında istenmeyen bir durumdur.
Mücadelesi:
Toprak işleme bu zararlıların yumurtalarını yok edeceğinde savaşımda etkili olur. Gece ve kapalı havalarda etkili olan bu zararlıların toplanıp imha edilmesi de savaşımda etkili olmaktadır. İlaçlı mücadelede ise Metaldehit yada Methicarb etkili maddeler ile hazırlanacak zehirli yemler ile mücadele yapılır.
Bahçe Kırkayaklıları
Vücut silindirik, segmentli ve 12 çift bacaklıdır. Nemli hafif topraklarda ve tarla artıklarında yaşamlarını sürdürürler. Özellikle fide yataklarında ve sera koşullarında zararlıdırlar. Serada en çok aslanağzında zararlıdır. Soğanlı süs bitkilerinde zarar meydana getirirler.
Mücadelesi:
Toprağın işlenerek havalandırılması zararlı populasyonunu azaltır. Temas etkili bir insektisit ile toprak ilaçlaması özellikle soğanlı süs bitkilerinde önem taşır.
Beyazsinek
Ergin vücudu sarı renkli olup, beyaz renkli ve tek damarlı iki çift kanada sahiptir. Süs bitkilerin yaprak öz suyunu emerek zarar meydana getirir. Bitkide aldıkları sudan bulunan tatlı maddenin tümünü kullanamazlar, fazlasını dışarı salarlar ve üzerinde saprofit mantarlar gelişerek “Karaballığa” neden olurlar. Yılda 4-12 arasında döl verir. İç ve dış mekan süs bitkilerinde sık görülen bir zararlıdır.
Mücadelesi:
Temiz üretim materyali kullanılmalı. Bitkinin yetiştirileceği alan yabancı otlardan temizlenmeli ve bitki artıklarından arındırılmalıdır.
Yaprak Bitleri
Süs bitkilerin yaprak, gövde ve sürgünlerinde bulunurlar. Özellikle yeni sürgün ve yaprak altlarında toplu halde bulunurlar. Kanatlı ve kanatsı formda bulunabilirler. Beslendikleri bitkiye göre sarımsı yeşil, yeşil vb. gibi renklerde bulunabilirler. Süs bitkilerinde sık görülen bu zararlılar beslenmeleri sırasında gerek salgıladıkları zehirli ve uyarıcı bileşikler ile gerekse bitki öz suyunu emerek sararmalarına ve kurumalarına neden olurlar. Süs bitkilerinde yaprak deformasyonlar meydana getirerek pazar değerlerini düşürürler.
Mücadelesi:
Süs bitkileri yetiştirilen sahaların temiz tutulmasına, otsuz olmasına ve süs bitkileri arasına başka bitkilerin dikilmemesine dikkat edilmelidir.
Haftada iki kez olmak üzere tesadüfen seçilen 100 yaprak veya sürgün kontrol edilir. Süs bitkisi türüne göre değişmekle birlikte bir yaprak veya sürgünde 10-25 adet yaprakbiti saptandığında ilaçlı mücadeleye geçilir.
Kırmızı Örümcek
Süs bitkilerin yaprak altlarında ördükleri ağlar arasında yavruları ve yumurtaları ile birlikte bulunurlar. Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçüktürler. Süs bitkilerinde sık görülen bu zararlılar da beslenmeleri sırasında bitki öz suyunu emerek sararmalarına, kurumalarına ve yaprakta emgi yerlerinde lekelenmelere neden olurlar. Süs bitkilerinde yaprak ağ ve kirlilik meydana getirerek pazar değerlerini düşürürler
Resim 4. Örümcekler
Mücadelesi:
Kimyasal mücadele önemlidir. Yaprakların her birinde ortalama 2-5 canlı birey görüldüğü an ilaçlı mücadele yapılmalıdır.
Tripsler
Kirpik kanatlı olarak bilinen bu zararlılar süs bitki yapraklarında beslenmeleri sonucu renk açılmalarına ve lekelere neden olarak zarar yaparlar.
Mücadelesi:
Yoğun populasyonda mutlaka kimyasal mücadele yapılmalıdır.
Resim 5. Gülde yaprak biti
Kabuklu Bit ve Koşniller
Vücudun üzerinde, bireyin kendisinin meydana getirdiği kabukla kaplı olması nedeni ile bu zararlılara kabuklu bit veya kabarık şişkin kabuklu ise koşnil adı verilmektedir. Bu zararlılar da iç ve dış mekan süs bitkilerinde bulunur ve bitkilerin öz suyunu emerek zayıf düşmelerine ve hatta kurumalarına neden olabilirler.
Mücadelesi:
Temiz bulaşık olmayan materyalle üretim yapmak çok önemlidir. Ancak yoğun bulaşmalarda ilaçlı mücadele yapmak zaruridir.
7.3. SÜS BİTKİLERİNDE ZARAR YAPAN NEMATODLAR
Nematodlar iğneleri vasıtasıyla sokup, bitki özsuyunu emerek zarar yaparlar. Köklerde ur, saçak ve küt kök oluşumuna neden olurlar. Bitki besin ve su alamaz. Ağır bulaşık bitkiler ölürler.
Mücadelesinde, iç ve dış karantina önlemleri, bitki münavebesi, sıcak su uygulaması gibi yöntemler ile nematositlerle boş alan ilaçlamaları ve son yıllarda geliştirilen sistematik nematositler kullanılır. Son yıllarda biyolojik mücadele çalışmaları artmış olup, özellikle bitki paraziti nematodlara karşı yeni biyolojik preparatlar geliştirilmeye başlanmıştır.
Fidanlıklar:
Soğan-sak nematodu (Ditylencus dipsaci), Çilek nematodu (Aphelenchoides fragaria), Krizantem nematodu (A. ritzemabosi), Çayır nematodları (Pratylenchus spp.), Böbrek nematodları (Rotylenchulus spp.),Bodurlaştıran nematodlar (Tylenchorhyneluıs spp),
Soğanla üretilen çiçekler:
Soğan-sak nematodu (Ditylencus dipsaci), Çilek nematodu (Aphelenchoides fragaria), Krizantem nematodu (A. ritzemabosi), Çayır nematodları (Pratylenchus spp.), küt-kök nematodları (Trichodonus spp.), Kamalı nematodlar (Xiphinema spp.).
Çalılar:
Soğan-sak nematodu (Ditylencus dipsaci), Çilek nematodu (Aphelenchoides fragaria), Krizantem nematodu (A. ritzemabosi), Kök-ur nematodları (Meloidogyne spp.), Böbrek nematodları (Rotylenchulus spp.), Bodurlaştıran nematodlar (Tylenchorhynchus spp),